Kullandığımız cümlelerin bir önemi olmayabiliyor. Bir görüş hakkında konuşuyor, emek sarfediyoruz ve biri geliyor sizin muazzam cümlenizin sonuna 'ancak' sözcüğünü ekliyor. Hatta genellikle kendi cümlesinin sonuna. O anda ne sizin bir öneminiz kalıyor ne de görünüşünüzün. O kişi hepsini yok ediveriyor birden bire ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz. Eğer söylediklerimizi bir çırpıda silen böyle bir silgi varsa, benim konuştuklarımın ne anlamı kalıyor? Kaldı ki kullandığınız her sözcük doğru ve hiçbir yalan barındırmıyorsa ne yapacaksınız? Bu bana aslında şunu farkettirdi: kişi eğer bu kelimeyi kullanıyorsa, zaten bundan öncekiler birer atıştırmalık, birer meze haline dönüyor. Aslında kişinin söylemek istediği bundan sonra başlıyor. Peki öyleyse bunun sebebi nedir? Yani bu kelimeden önceki atıştırmalıklardan bahsediyorum. Bunlar sadece birazdan gelecek olan ana yemeğe midemizi hazırlamak için, midemizin bu ağır yemeğe hazırlıksız yakalanmaması için yapılan bir tür kemiğe yer yapma aslında. Midemizi ısındırmak için yapılan kelime israfından başka bir şey değil. Böyle dediğim zaman hemen hemen herkesin aklına siyasetçiler gelse de çok yakınımızda belki de ailemizde bu durum hiç de az değil. Bu duruma bir de soru sormak istiyorum ki cevabı çok fazla uzun olabilir: bu bir eksiklik mi yoksa iletişim becerilerinin profesyonel hali mi?
Yorumlar
Yorum Gönder